Daha Tanrı insanları yaratmamışken iyi huylar ve
kötü huylar dünyada napcağını bilmez bir halde boş boş geziniyorlarmış...
Aralarından biri birgün saklambaç oynamayı önermiş ve hepsi kabul etmiş hemen
çılgınlık ben ebe olucam demiş diğerleride çılgınlığı aramakla uğraşmak
istemedikleri için kabul etmişler...
Cılgınlık bir ağaca dayanmış ve saymaya başlamış saflık ağacın
arkasına,yiğitlik en yüksekteki yıldıza,sevgi bir deniz kabuğuna,hayinlik
kaktüs tarlasına saklanmış,yalan taşın altına saklancam demiş fakat yalan
söylemiş bir dağın arkasına saklanmış...
Çılgınlık saymaya devam ediyormuş 86-87-88-89-..saklanmayan bi tek aşk kalmış
çılgınlık sayıyormuş 91-92-93...aşk sıçramış ve bir gül tarlasına
saklanmış...çılgınlık 97-98-99-100 önüm arkam sağım solum saklanmayan sobe
demiş ve arkasını dömüş ilk tembelliği sobelemiş çünkü tembellik ağacın altında
uyuya kalmış,sonra kaktüs tarlasında hayinliği,ağacın arkasında saflığı,.....ve
hepsini bulmuş sadece aşk'ı bulamamış çılgına dönen çılgınlık her yeri aramış
aramış ama bulamamış kıskançlık ise aşk'ı kıskanmış ve usulca çılgınlığın
kulağına aşk gül tarlasında diye fısıldamış,bunu duyan çılgınlık hemen gül
tarlasına gitmiş elinde ise bir mızrak varmış aşk'ı görmüş ve ona doğru mızrağı
sallamış mızrak aşk'ın gözüne gelmiş çılgınlık yaptığından çok pişmanlık duymuş
"aman allahım ben naptım yalvarırım napmam gerektiğini söyle
demiş..."aşk'ta beni kör ettin gözlerimi geri veremezsin ama ömür boyu
bana kılavuzluk edebilirsin demiş... İŞTE O GÜNDEN BERİ AŞKIN GÖZÜ
KÖRDÜR VE KILAVUZUDA ÇILGINLIKTIR.