Boğazla satırları boğazda düğümlendi hayallerimi karaladım ardı kesilmedi bi kaç soru var bıktım aynalara sormaktan baktım etrafıma kimse kalmamış rüyadaydım uyandım yar beni yanına almamış bi öpücük ve yalandan gülücük seni senden alır baze 4 duvar arasında sorulmaz hatır hatrı vardı yılların yalanların sıktı artık yetmiycektin kaldım kendi kendime konuştum sen yoksun gece hayallerimle bulustum yıldızlarla konuştum mektupları okudum ortada bir delil bırakma sende ortada bir delil bıraktın neden acaba ben ağlayınca sende ağladın terk edildim değer verdim çok sevdim yılmadım NAKARAT( bu sabah yine her sabahki gibi sıkıldım istanbuldan moralim bozuk ceryan kesik hele birde sen yoksun yaa çok yazık)
acıdığın için dönme bırak sensiz öleyim beni rüyanda görme yarab ben onu göreyim çok aradım korktum tam buldum derken soldum yarını bekledim bekledim olsun günlerim solsun boş kaldı elim eylülde nerde sevdiğim çektiğim dertlerin hesabını yapamam hesabını ver birisine beni muhtaç ettin seni başıma taç ettim ardına bakmadın ama sen gittin ben nerde hata ettim dilleri uzun dostlarım var ancak konuşur beni anlıyolarmı siktirsinle yanımdalarmış gitsinler sizi istemiyorum anlayın artık gidin başımdan çok kalabalık doldu buralar kalbim taş bu çocuk acıya alışık sıkıldım istanbulda bunaldım istanbulda yanlızım istanbulda sen yoksun istanbulda
(NAKARAT) gittiğin yerler nasıl bilinmez güzelim buralar aynı o günden beri yediğin içtiğin gördüğün senin olsun ağlatma sevil sevildiğin gittiğin günden beri ne günlerim oldu bazen sevinçliydim bazen gözlerim doldu sen orada ben burda el ne karışır çok acale gelmen lazım bize istanbul yakışır...