Hintli öğrenci, yetiştirdiği en uzun bitkiyle Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi.
Hindistan’da bir ziraat öğrencisi, en uzun bitkiyi yetiştirerek
Guinness Rekorlar kitabına girmeyi başardı. “Nilkantha” adlı bitkinin
boyu normal koşullar altında 4,5 metre ile 6 metre arasında değişirken,
Hindistan’ın dağlık kuzeydoğusundaki Manipur eyaletindeki bir kabileden
olan Okendra Singh’ın yetiştirdiği bitkinin boyu 18.3 metreyi buluyor.
Singh, yaklaşık 1,5 milyar Türk Lirası harcayarak yetiştirdiği bitkiyi
dik tutabilmek için bambu çubukları kullandığını açıkladı. 1985’ten bu
yana bu konu üzerinde çalışan Singh’in şimdiki hedefi, bitkisinin
boyunun uzunluğunu 60 metreye yükseltmek
İNGİLTERE DALE WRIGHT'IN REKORUNU KONUŞUYOR
Dört nesil birarada
Aslında Dale'in hikâyesi 29 yaşında dede olmasıyla da bitmiyor.
Nicola'dan 1984'te ayrılan genç dede, sonradan ciddi bir ilişki yaşamış
ve 1992'de evlenmiş. Şimdiki eşi 27 yaşındaki Alison'dan, ikisi evlilik
öncesi üç çocuğu var; Ben 9, Jade 7, Jordan da 2 yaşında. Şu anda
ortaya çıkan tablo bile akrabalık ilişkilerini çözmek isteyen birine
yeterince ter döktürüyor. Ailedeki karışıklık bu kadarla da sınırlı
değil; Dale'in ayrıldığı sevgilisi, Stephen'ın annesi Nicola bugün 30
yaşında. Hiç evlenmemiş ama birlikte yaşadığı eşinden onun da 9 ve 10
yaşlarında iki oğlu var. Ve hepsi de henüz çok genç yaşta Lousie'in
amca ve teyzesi oluvermişler.
Tabii tüm bu yaşananlara bir türlü inanamayan biri daha var; Dale'in
annesi Mary Wright. 52 yaşında büyük büyükanne olan Mary Wright,
Stephen doğduğunda neler yaşadıklarını yeniden hatırlıyor: "Biraz
gözyaşı dökmüş, biraz da hayal kırıklığı yaşamıştık. Bu yaşta üç nesli
birarada göreceğim aklımın ucundan geçmezdi." Dale'in en küçük oğlu
olduğunu söyleyen bayan Wright, baba olunca oğlunun yaşamının söndüğünü
düşünmüş ve üzülmüş. Ancak olan oldu, diyerek ona destek olmuş. Şimdi
de torununa aynı şeyi yapacak, hatta belki de ileride torununun
çocuğuna bile destek olacak...
Wright ailesinin işi zor. Ancak küçükler dışında aile fertlerinin hepsi
bunu biliyor ve pişmanlıklara rağmen yaşamlarından memnun görünüyorlar.
Erken doğum yapan sevgili anne olduğu için mutlu, Stephen da baba
olmanın heyecanını yaşıyor. Hatta bu işi sevmeye bile başlamış.
Doğumdan önce disiplinsiz davranışları nedeniyle atıldığı okuluna geri
dönmeye çalışıyor. 1.8 kg. ağırlığında doğan Lousie ise, artık
sağlıklı. Annesi ve babasıyla birlikte geçen ay eve dönmüş.
Tüm bu inanılmaz öykünün ardında tarihe geçen bir olay da var. Dale,
1992 ve 94 yıllarında 31 yaşında dede olarak "İngiltere'nin en genç
dedesi" ünvanını kazanan iki İngiliz'in rekorunu kırdı ve bu alanda
şampiyonluğu kaptı! Henüz 29 yaşında, kimbilir belki daha çok rekora
imza atar, 50 yaşına geldiğinde altı kuşağı birden görüverir.
7 kilometrelik tren
Avustralya'da bir trenin iki ucu arasında tam 7 kilometre 350 metre
mesafe var.682 vagonu olan treni,8 adet ağır yük lokomotifi çekiyor.Tam
82 bin ton ıslak demir cevherini,
Batı Avustralya'daki dünyanın en büyük maden şirketi BHP için taşıyarak
tüm rekorları altüst eden trenin bir ucundan diğerine gitmek,sıradan
bir insanın bir saatte
5 km yürüdüğü düşünülürse,neredeyse 2 saati buluyor.Avustralyalıların
682 vagonu birbirine ekleyerek uzattığı trenin toplam ağırlığı
100 bin tona ulaşıyor.Trenin 275 km'lik yolculuğu 10 saatten fazla sürdü.Süre,bir arıza yüzünden uzadı.
Arıza olmasa,tren bu mesafeyi sadece 5 saatte alacaktı.Treni tek başına
süren 20 yıllık makinist Tom Forrest 'mesleğimin doruğundayım' diyerek
gururunu dile getirdi.
Bu ilginç girişime imza atan maden şirketi BHP,daha önce de 5.9 km'lik
katarla kırılan rekorun sahibiydi.Bu devasa uzunluktaki trenin başarılı
yolculuğu,trene ve son durak olan
Port Headland'a kurulan bilgisayar sistemiyle sağlanan iletişim sayesinde gerçekleşti.
9 saat 28 dakika aralıksız step dansı
Amerİka'nın Virginia eyaletinin Lake Monticello kentinden Angell
Husted,9 saat 28 dakika aralıksız step dansı yaparak Guiness Rekorlar
Kitabı'na girmeyi başardı.
51 yaşındaki Husted, Palmyra jimnastik salonunda giriştiği rekor
denemesinde, dans ederken ayrıca yaklaşık 32 kilometre de yol katetmiş
oldu. Jimnastik salonunun etrafında 230tur atan bayan Husted'ın, rekor
denemesinden başka iyi bir amacı da vardı. Husted, "Habitat for
Humanity" adlı çevreci grup için para da topladı. Bu alandaki rekor
daha önce Teksaslı bir bayana aitti. 1996 yılında yaptığı dansta bu
bayan 7 saat 52 dakika
dans ederek, toplam 28 kilometre yol katemişti.
Avrupa Çığlık Şampiyonası
Polonya’da düzenlenen “Avrupa Çığlık Şampiyonası”nda rekor 126.3 desibelle bir kadının..
Polonya’da düzenlenen “Avrupa Çığlık Yarışması”nın galibi, “yol kıran
kompresör” şiddetinde ses çıkaran orta yaşlı bir kadın oldu.
Polonya’nın kuzeyindeki Goldap kentinde yapılan ve devlet
televizyonunca yayınlanan yarışmada, Baltık Denizi kıyı kenti Sopot’tan
Dagmara Stanek, kompresörün çıkardığı sesin şiddetine denk gelen 126.1
desibellik uzun çığlığıyla birinciliği kaptı. Stanek, bu rekoruyla
erkeklerde 125.3 desibelle birinci gelen Pavel Dabrovski’yi de geçmiş
oldu. Polonya, ABD, Avusturya ve Çek Cumhuriyeti’nden 300 yarışmacının
katıldığı çığlık şöleninin, Japonya dışında dünyada sadece Polonya’da
gerçekleştirildiği belirtiliyor.
Amerika'nın en ünlü kadın porno yıldızı bir günde tam 620 kez sevişti
Bu rekor çok konuşulur!
Show dünyasındaki adı "Houston." Ve inanılması güç bir rekorun sahibi.
300 erkek ve 15 kadınla yaklaşık 10 saat süren, 200 bin dolara malolan
ve tamamı kaydedilen rekor denemesinin filmi yakında "The World's
Biggest Gang Bang 3: The Houston 500" adıyla yayımlanacak.
Geride kalan 10 yıl içinde Alman işi ucuz yapımlardan ve "deneysel"
çalışmalardan vazgeçerek konulu filmlere yönelen porno sektörünün ilk
starları Savannah ve Traci Lords'tu. 90'ların başında oynadıkları her
filmle olay yaratan bu ikili porno camiasının en popüler kadınları
haline gelmişti. Savannah ve Traci Lords'un filmleri peynir ekmek gibi
satıyordu. Endüstri o günden sonra da değişik zevklere hitap eden
alternatif filmler çekti ama kitleleri peşinden sürükleyecek kadın ve
erkeklere yatırım yapmayı da ihmal etmedi.
Son iki yılın porno kraliçesi "Houston." Menajerinin "Sadece
gülümseyerek bile erkekleri mutlu edebiliyor" dediği Houston, gerçekten
de 1.73 boyu ve 91,5 - 63 - 89 ölçüleriyle porno oyuncusundan çok
Hollywood yıldızını andırıyor. Ama tek özelliği "sanatını konuşturduğu"
filmlerin satış rekorları kırması değil. O, aynı zamanda bir gün içinde
620 kez sevişen tek kadın. Evet inanılmaz gibi geliyor ama Houston'ın
500'ü amaçlayan rekor denemesi, günün sonunda fazladan zaman kaldığı
için 620'ye ulaştı. Yaklaşık 10 saat süren ve başından sonuna kadar
kaydedilen "olay-film"in (The World's Biggest Gang Bang 3: The Houston
500) bu ay içinde yayımlanacağının açıklanması sektör çevresinde büyük
heyecan yarattı.
Herşey bir Jeep için
Asıl adı Kimberly olan Houston, bankacı bir babayla dişçide çalışan bir
annenin üç çocuğundan biri. Bir erkek ikizi, bir de kızkardeşi olan
Houston, 23 Mart 1969'da Los Angeles, California'da doğmuş. Daha lise
yıllarındayken arkadaşlarına fark atan vücut ölçüleri sayesinde kendini
belli eden Houston, bir Jeep alabilmek için okulu bırakıp barlarda
striptize başlamış. Ardından da Hollywood'a taşınarak bikini
defilelerine çıkmış. Bu arada Pamela Anderson'ı dünyaya tanıtan
"Baywatch"ın bir bölümünde 900'lü hatlarda seksi muhabbetler yapan bir
operatörü canlandırmış. "Şöhretin bana gelmesini bekleyemezdim, gidip
onu kendim buldum" diyen Houston, bu kısa dizi denemesinden sonra aynı
evi paylaştığı kız arkadaşı aracılığıyla porno filmler çeken bir
yönetmenle tanışmış. Yönetmen ilk denemeden hemen sonra Houston'la uzun
soluklu bir anlaşma imzalamış. Böylece porno setleri yeni star'ına
kavuşmuş.
İşte olay roportaj
"Sadece iki kez orgazm oldum!"
* Bir günde 500 kez sevişme fikri sizin miydi?
- Hayır, menajerimin ve patronumun fikriydi. Önce pek sıcak bakmadım.
Çünkü zaten filmlerimin satışı çok çok iyiydi. Ama böyle bir rekor
denemesinin kariyerim açısından çok yararlı olacağını anladığımda hemen
kabul ettim.
* Sizden önceki rekor kime aitti?
- Annabel Chong'a; 1995'te 251 erkekle yatmıştı. Daha doğrusu toplam 70
erkekle 251 kere cinsel ilişki kurmuştu. İkinci rekor denemesini ise
Jasmin St Claire gerçekleştirdi. 1996'da 300 farklı erkekle yatmayı
planlıyordu ama başaramadan hastaneye kaldırıldı. Çünkü kendinden
geçmişti.
* Peki sizin rekor denemenize kaç kişi katıldı?
- Bildiğim kadarıyla 300 erkek ve 15 de kadın vardı. Ve çoğu defalarca sıraya girerek benimle birlikte oldu.
* O kadar insanı nasıl çağırdınız?
- İnternette iki tane web sitem var. Önce oralarda duyurduk. Sonra
dergilere, gazetelere, radyolara ilanlar verdik. Yani yasaların bize
tanıdığı tüm olanakları kullanarak tanıtım yaptık. Sağlık sorunu
olmayan ve 6 Şubat 1999'da sete gelen herkesi de kabul ettik zaten.
* Sağlık sorunuyla neyi kastediyorsunuz?
- "Houston 500" başlamadan önce, katılmak için gelen herkese HIV ve DNA
testleri yapıldı. Ve çekimler sırasında da herkes prezervatif kullandı.
* Peki katılanlara para ödendi mi?
- Sadece profesyonel porno oyuncularına. Onlar da zaten 15 erkek ve bir
de kadındı. Diğerlerine ne biz para ödedik ne de onlar bize verdi.
Yeme, içme ve sevişme gibi ihtiyaçlarını karşıladık o kadar. Bir de
hatıra tişörtü verdik. Zaten profesyonel arkadaşlarım benimle ilk
ilişkiye girenlerdi. Onları oraya amatörleri havaya soksunlar diye
çağırmıştık. Sanırım başardık da.
* Organizasyonun tamamı için ne kadar harcandı?
- 200 bin dolardan biraz daha fazla. Kaliteli iki filmin maliyetiyle
aynı. Bakın sadece Amerika'da her yıl sekiz bin porno film
yayımlanıyor. Bu yüzden yaptığınızın diğerlerinden farklı olması
gerekiyor. Ben de bu filmde onu yaptım.
* İlerde bu tecrübeyi tekrarlamak ister misiniz?
- Kesinlikle hayır. Ben sıramı savdım. Açıkçası bir başkasının bu
rakamı aşacağını da sanmıyorum. Ama niyeti olan varsa ona şimdiden iyi
şanslar diliyorum. Benim amacım rekor kırmaktı. Kırdım ve bitti.
* "Houston 500"den sonra hayatınızda değişiklikler oldu mu?
- Olmaz mı? Artık daha fazla para kazanıyorum. Yılın 47 haftası turnede
oluyorum. Hemen hemen tüm Amerika'yı dolaşıyorum. Çok özel gece
kulüplerinde sahneye çıkıp filmlerde ne yapıyorsam onu yapıyorum. Artık
insanlar her yerde beni seyretmek istiyor. Bu yüzden fiyatım da arttı.
Şimdi bir de şarkı söylemeye başlıyorum. Önümüzdeki günlerde müthiş bir
parçayla dans pistlerini yerinden oynatacağım.
* İnsanların kafasında porno oyuncusu kadınların seks düşkünü olduğu imajı var. Bu doğru mu?
- Beni kastederek soruyorsanız, doğru. Ben sevişmekten çok büyük zevk
alıyorum. Ama Houston 500 sırasında sadece iki kez orgazm olabildim.
* Genelde filmlerde orgazm olur musunuz?
- Olurum. İlk deneyimimi 13 yaşında yaşamıştım ve o günden bugüne benim için başarısız olan bir sevişme hemen hemen yok gibi.
* Aileniz, sevgiliniz falan bu işe ne diyor?
- Sevgilim yok. Çünkü dediğim gibi yılda 47 hafta turnedeyim. Belki de
sevgilim olmadığı için sahnede ve filmlerde bu kadar azgın oluyorum.
Aileme gelince küçük bir kızım var, babasıyla o doğduğundan beri
görüşmüyoruz. Kızıma annem bakıyor. Ve eminim büyüdüğü zaman annesinin
bu işi sırf kendisine daha iyi bir yaşam verebilsin diye yaptığını
anlayacak.
* Çekimler toplam kaç saat sürdü?
- Yaklaşık 10 saat kadar... Sabah 10.30'da başladık, akşam 20.30'da
bitirdik. Arada öğle yemeği için yarım saatlik bir arayla iki tane de
20'şer dakikalık dinlenme molası verdik.
* Her erkeğe kendi performansı için ne kadar süre ayrılmıştı?
- Profesyonellerin zaman limiti yoktu. Çünkü onlar gösteri yapıyordu.
Diğerlerineyse her sefer için ikişer dakika verildi. İlk başlarda bu
süre onlara çok bile geliyordu. Ama daha sonra yavaş yavaş yardıma
ihtiyaç duymaya başladılar. O zaman da devreye benimle aynı şirkette
çalışan kızlar girip erkekleri heyecanlandırmaya çalıştı.
* Sahnede kiminle ne yapacağınıza siz mi karar veriyordunuz, misafirleriniz mi?
- Canımın istediği gibi davrandım. Bazen vajinal bazen de anal ilişki
kurdum. Oral yoktu, çünkü zaten diğer kızlar erkekleri heyecanlandırmak
için bu yolu seçiyordu.
* Şimdiye kadar toplam kaç erkekle yattığınızı biliyor musunuz?
- Ne yazık ki hayır. Ama 620'den fazla olduğuna eminim.
* Oraya gelen insanlara nasıl davrandınız?
- Nasıl davranabilirim ki? Hemen hemen hepsiyle konuşmaya çalıştım,
yüzlerine baktım. Hoşuma gittiyse söyledim. Hatta bir iki tanesinin
özel pozisyon taleplerine bile olumlu cevap verdim. Zamanımız olsaydı
onlarla daha çok ilgilenmek isterdim ama akşama kadar 500 sınırını
aşmamız gerekiyordu.
* Ama siz 620'ye ulaştınız...
- Evet, 620 oldu. Çünkü 500'den sonra bitirmek istemedim. Daha vaktimiz
vardı. Baktım insanlar da devam etmek istiyor, 620'ye kadar çıktık.
* Kadınları orada görünce şaşırdınız mı?
- Hayır, hoşuma bile gitti. Çünkü ben bir kadınla ilk kez, ilk filmim için yatmıştım ve hiçbir zaman bundan pişmanlık duymadım.
* Hayatınızın herhangi bir döneminde fahişelik yaptınız mı?
- Hayır. Çünkü ihtiyacım yok. Şu anda gayet iyi kazanıyorum. Kiminle
sevişeceğime ben karar veriyorum. Eğer fahişelik yaparsam bu kadar
keyfi davranamam.
* Houston 500'ün gecesinde ne yaptınız?
- Arkadaşlar bu rekoru kutlamak için bir parti düzenlemişti, oraya gittik.
Buzda 62 saatlik rekor kırıldı
Çılgın sihirbaz, inanılmaz rekor denemesini başarıyla tamamladı.
30 Kasım— 61 saati aşkın bir süre buzun içerisinde yaşayan, bu süre
boyunca bir tüple oksijen ve su verilen David Blane, buzun içinden
mühendis ve doktorla tarafından güçlükle çıkarıldı. Kendi başına
yürüyemeyen Blane’in sağlık durumu hakkında bilgi verilmedi.
Sihirbaz David Blane, kalabalık bir izleyici grubunun tezahüratları
arasında üç günlük rekor denemesini tamamladı. 61 saati aşkın bir
süreyi buzun içinde geçiren çılgın sihirbaz, mühendisler ve doktoslar
tarafından buz kütlesinin içinden çıkarıldı. Hareket bozuklukları
yaşadığı görülen Blane, kendi başına yürüyemedi ve şiddetli ayak
ağrısından şikayet etti. Ambulansla hastaneye kaldırılan Blane’in
durumu hakkında henüz bir bilgi verilmiş değil.
Blane, “Zamanın İçinde Donmak” adını verdiği çılgın rekor denemesine
pazartesi günü başladı. ABC televizyonu tarafından canlı verilen
programda mühendis bir ekip tarafından içi oyulan buz kütlesine sokulan
Blane’in, yine aynı televizyonda yayınlanan Good Morning America adlı
programda röportaja katılması bekleniyor.
ENDİŞELİ BEKLEYİŞ
Blane’in denemesi oldukça endişe verici biçimde gerçekleşti. Buz
kütlesinin sihirbazın üzerine çökmesi veya jilet gibi vücudunu kesmesi
tehlikesine karşı mühendisler son derece dikkatli davranmak zorunda
kaldı. İçine girdiği buzla birlikte New York’un kalabalık Times
Meydanı’na yerleştirilen David Blane’e zorlu girişimi boyunca on
binlerce insan destek verdi.
Buzun erimesi de bir başka risk faktörüydü. Bir grup buz desinatörü
buzun erimesini önlemekle görevlendirildi. Salı günü ısınan havalar
sonucunda buz kalıbı yaklaşık 25 cm inceldi ve işçiler duruma müdahale
etmek zorunda kaldı.
alıntıdır.